2024 Ekim Rehberlik Bülteni

DİJİTAL ÇAĞ NEDİR?

Bilgi çağı olarak da bilinen Dijital Çağ, 1970’lerde ilk bilgisayarın tanıtılması ile başlayan bir zaman dilimini bizlere tarif ediyor. Bilgiyi hızlıca ve özgürce aktarma yönünde en önemli adımlar Dijital Çağ ile atılmış oldu. İnternet, şüphesiz bilgi çağının en önemli yeniliğidir ve insanların her şeyi yapma şeklini değiştirmiştir. İnsanlar internet sayesinde neredeyse her şeyi (alışveriş, iletişim, fatura ödeme, çalışma, eğitim, eğlence, yemek…) çevrim içi olarak yapabilir hale geldiler.

DİJİTAL EBEVEYNLİK NEDİR, NEDEN GEREKLİDİR?

Günümüzde çocuklar, akıllı telefonlar ve tabletler gibi teknolojik aletlerle iç içe büyüyor. Hatta bu konuda ebeveynlerinden bile daha bilgili olabiliyorlar. Bu durumda çocuklar teknolojinin artılarından faydalanmakla beraber yaşları itibariyle bazı ciddi risk ve dezavantajlara da maruz kalıyorlar.

Günümüzde çocukların her yönüyle gelişimi, teknolojinin etkisiyle şekilleniyor. Ebeveynlerin, çocuklarını dijital dünyada doğru yönlendirebilmeleri için gerekli olan beceriler ve bilgi birikimi “dijital ebeveynlik” olarak adlandırılıyor.

Günümüzde ebeveynlerin en önemli görevlerinden biri, çocuklarını dijital dünyanın hem faydalarından yararlandırmak hem de zararlarından korumak için onları bilinçlendirmektir.

Bu bağlamda “dijital ebeveyn”;(kaldırılacak) çağımızın dijital dünyasının gereklerini yadsımayan, temel düzeyde dijital araçların kullanımına hâkim, uçsuz bucaksız bir alan olan, dijital ortamlardaki olanakların ve risklerin farkında olan, çocuğunu bu risklere karşı koruyabilen, dijital araçların doğru kullanımı hakkında çocuğuna rol model olan, kişi haklarına gerçek hayatta saygı duyulması gerektiği gibi sanal ortamda da aynı şekilde davranılması gerektiğini çocuğuna aşılayan, teknolojik gelişmelere daima açık anne ve babadır. Dijital ebeveynlik tanımındaki “dijital” kavramıyla kastedilen; oyun, eğlence… vb. gibi herhangi bir amaç için kullanılabilen her türlü elektronik araçtır.

ANNE BABALARIN DİJİTAL EBEVEYNLİK ROLLERİ NELERDİR?

Okuryazarlık

Birçok teknolojik gelişme yaşandı. Bu gelişmelerle beraber “dijital okuryazarlık”, “teknoloji okuryazarlığı” kavramları okuryazarlık kavramına eklenmiş oldu.

Dijital okuryazarlık, temel düzeyde bilgisayar ve internet kullanımıyla birlikte, bu araçları etkili bir şekilde kullanabilme becerilerini kapsar. Türkiye’de dijitalleşmenin henüz tamamlanmamış olması, çocuklar ve ebeveynler arasında dijital beceriler açısından önemli farklılıklar ortaya çıkarmaktadır.

Çalışmalara bakarak Türkiye’de yaşayan çocukların yaklaşık %78’inin ebeveynlerine göre daha fazla teknolojik bilgiye sahip olduğunu söylenebilir. Bu durumun yol açtığı olumsuzlukların başında, çocukların internette rahatsız oldukları bir durumla karşılaştıklarında bunu ilk olarak ebeveynleriyle değil akranlarıyla paylaşması ya da çocuğun gözünde ebeveyni tarafından dijital aletlerin kullanımına yönelik yapılan önerilerin değersiz görülmesi ve göz ardı edilmesi sayılabilir. Dijital araçlara hâkim olmayan ebeveynler, çocuklarının online etkinliklerini takip etmekte zorlanır ve onları doğru kullanmaya yönlendirmekte güçlük çeker.

Farkındalık

Dijital ebeveyn olan bir birey, dijital okuryazar olmanın yanında internette bulunan olumlu ve olumsuz içeriklerin ayrımını yapabilen, çeşitli risklerin farkına varabilen, bu sayede çocuğunun bilgisayarda ya da internette ne yaptığını takip edebilen bir birey olmalıdır. Günümüzde hızla gelişen teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte, ailelerin ev içinde geçirdiği zamanın önemli bir kısmı internet üzerinden gerçekleşiyor. Bu durum, farkındalık artırma ihtiyacını zorunlu hale getiriyor.

Kontrol

Bilinçli bir ebeveyn, çocuğunun dijital dünyadaki etkinliklerini yakından takip etmek ister. Bu nedenle, dijital ebeveynler çocuğunu internet gibi geniş bir alanda yalnız bırakmamalı, zararlı içeriklere erişimini engelleyerek nedenlerini açıklamalı ve filtreleme programlarını kullanarak güvenli bir çevre oluşturmalıdır.

• Problemli kullanım düzeyinde olmaması için ne zaman ve ne kadar internet ya da bilgisayar kullanabileceğine yönelik sınırlamaların olduğu bir kılavuz hazırlama ve konulan kurallara uyma

• Birlikte kullanma. (Facebook, vb. sosyal ortamlarda hesap açma ve çocuğu arkadaş olarak ekleme ya da birlikte internette kaliteli ve faydalı zaman geçirme gibi.)

Etik

İnternet ortamında etik davranış, başkalarının haklarına saygı göstermek, gizliliği korumak, doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmak, bilgi sahiplerinin izinlerini almak ve fikri mülkiyet haklarına önem vermek anlamına gelir.

Yenilikçilik

Dijital ebeveynler, teknolojik gelişmeleri yakından takip eden hem faydalarından yararlanmak hem de olası risklerinden korunmak için çaba gösteren bireylerdir.

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI

Teknoloji bağımlılığı, bir kişinin teknolojik cihazları veya uygulamaları aşırı derecede kullanması, bu kullanıma karşı kontrolünü kaybetmesi ve günlük hayatının büyük bir bölümünü bu aktivitelere ayırması durumudur.

Özetle kullanım ve davranış aşamasında irade ortadan kalkar ve kişi bağımlı kullanımı veya davranışı sürdürür.

Bu durum sadece kişinin zamanını değil, aynı zamanda fiziksel ve mental enerjisini de tüketir. Bağımlı birey, sosyal ilişkileri, hobileri ve hatta temel ihtiyaçlarını bile ikinci plana atarak büyük bir kısmını bu bağımlılığa adar. Günümüzün en yaygın sorunlarından biri olan teknoloji bağımlılığı, özellikle gençler arasında ciddi bir sorun haline gelmiştir.

Belirtileri Nelerdir?

Teknoloji bağımlılığının başladığını ya da başlamak üzere olduğunu aşağıdaki davranışlardan anlayabiliriz:

  • Teknoloji (bilgisayar/tablet/telefon/internet/sanal oyun) başında harcanan vaktin giderek artması
  • Teknolojiden uzak kaldığında uykusuzluk, sinir, huzursuzluk, öfke gibi yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması
  • Ruhsal, sosyal, adli ya da bedensel bir sorun oluşturmasına rağmen teknolojinin kullanılmaya devam edilmesi
  • Teknoloji başında geçirilen vakitle ilgili kontrolün kaybedilmesi
  • Planlanandan daha fazla teknoloji karşısında kalınması
  • Zamanının büyük çoğunluğunun fiilen ya da zihnen teknolojiyle geçirilmesi
  • Teknolojinin, iş, okul aile gibi sorumlulukların yerine getirilmesini engellemesi

Sebepleri Nelerdir?

  • Kontrolsüz ve ölçüsüz kullanımın ne olduğuna dair bilgi eksikliği
  • Bağımlılığın sonuçlarını bilmemek veya önemsememek
  • Merak duygusunu kontrol edememek
  • Bağımlı arkadaş çevresinin içerisinde bulunmak
  • Can sıkıntısı ve yapacak daha iyi bir şey bulamamak
  • Dışlanma korkusuyla arkadaşlarının her istediğini kabul etmek
  • Problemler karşısında çözüm üretememek ya da nasıl çözeceğini bilmemek ve çözülemeyen sorunları teknolojiye yönelerek göz ardı etmek
  • Sosyal ilişki kuramamak ya da kurarken güçlük çekmek
  • Gerçek dünyada başarılamayan şeyleri sanal dünyada elde etmeye çalışmak
  • Kişinin dürtülerini kontrol etmekte zorlanması
  • Aşırı içe kapanıklık
  • Çevre tarafından beğenilmeme korkusu
  • Karamsar düşünce yapısı
  • Kişinin hayatta doğru bir hedef bulamaması
  • Özgüven eksikliği
  • Hayatı sevmemek, yaşam enerjisi yoksunluğu
  • Sosyal ilişki kurmada zorlanmak. Kendini yeterince tanımamak
  • Gerçek hayatta yapılabilecekleri bilmemek

Teknoloji Bağımlılığı Neleri İçerir?

  • Televizyon
  • Telefon
  • Tablet
  • Bilgisayar oyunları
  • Oyun konsolları
  • İnternet
  • Sosyal medya

Teknoloji Bağımlılığının Faydaları

  • Bilgiye Erişim ve Kişisel Gelişim: İnternet, doğru ve güvenilir bilgi kaynaklarına ulaşım imkânı sunarak bireylerin öğrenme hızını artırır ve kişisel gelişimlerine katkı sağlar. Çocuklar ve gençler, ilgi alanlarına yönelik araştırmalar yaparak bilgi dağarcıklarını genişletebilir ve yeteneklerini geliştirebilirler.
  • Küresel İletişim: İnternet sayesinde dünya küçülmüştür. Sesli ve görüntülü iletişim araçları, insanların coğrafi sınırlamalar olmaksızın birbirleriyle iletişim kurmasına olanak tanır. Bu sayede farklı kültürleri tanımak, yeni arkadaşlıklar kurmak ve iş birliği yapmak mümkün hale gelir.
  • Yaratıcılığın Gelişimi: Bilgisayar uygulamaları, gençlerin yaratıcılıklarını ortaya koyabilecekleri birçok fırsat sunar. Üç boyutlu modelleme, web tasarımı, animasyon gibi alanlarda yeteneklerini geliştirebilir ve kendi projelerini hayata geçirebilirler.
  • Erişim Kolaylığı: İnternet sayesinde bilgiye, hizmete ve ürüne erişim kolaylaşmıştır. E-posta, sosyal medya gibi araçlar sayesinde iletişim hızlanırken, online alışveriş gibi hizmetler de günlük hayatı kolaylaştırır.
  • Sağlıkta Teknolojik Gelişmeler: Tıp teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde hastalıkların teşhisi ve tedavisi daha hızlı ve etkili hale gelmiştir. Tele sağlık uygulamaları, uzaktan tanı ve tedavi imkânı sunarak sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırır.
  • Navigasyon ve Konum Hizmetleri: Navigasyon uygulamaları sayesinde istediğimiz yere kolayca ulaşabilir, trafik yoğunluğunu takip edebilir ve en kısa rotayı bulabiliriz.

Teknoloji Bağımlılığının Riskleri

Günümüzde dijital dünyanın sunduğu imkanlar kadar tehditler de bulunmaktadır. Özellikle çocuklar, internet bağlantılı cihazların ve uygulamaların çeşitliliği karşısında birçok riske maruz kalmaktadır. Farklı işletim sistemleri ve cihazların kullanımı, her birinin ayrı ayrı güvenlik önlemleri gerektirmesi nedeniyle, çocukların güvenliğini sağlamak ebeveynler için oldukça zorlaşmıştır.

  • Yanlış Arkadaşlıklar ve İletişim Riskleri: Çocuklar, internet üzerindeki oyunlar ve sosyal medya platformları aracılığıyla ebeveynlerinin bilgisi dışında yabancılarla iletişime geçebilmektedir. Bu durum, çocukların yanlış kişilerle arkadaşlık kurmasına, siber zorbalığa maruz kalmasına veya uygunsuz içeriklerle karşılaşmasına neden olabilmektedir.
  • Maddi Zararlar: Çocuklar, internet üzerinden ebeveynlerinin kredi kartı bilgilerini kullanarak habersizce alışveriş yapabilmektedir. Bu durum, aile bütçesini olumsuz etkileyen ciddi maddi kayıplara yol açabileceği gibi, çocukların borç yükü altında kalmasına da neden olabilir.
  • Gizlilik İhlalleri: Çocukların kişisel bilgileri, internet üzerindeki çeşitli platformlarda toplanmakta ve kötü niyetli kişiler tarafından kullanılabilir. Bu durum, kimlik hırsızlığı, dolandırıcılık gibi suçlara zemin hazırlayabilir.
  • Bağımlılık ve Sağlık Sorunları: Aşırı internet kullanımı, çocukların uyku düzenlerini bozabilir, dikkat eksikliğine ve hiperaktivite bozukluğuna (DEHB) neden olabilir, sosyal becerilerini zayıflatabilir ve fiziksel sağlıklarını olumsuz etkileyebilir.

Bu risklerin önüne geçmek için ebeveynlerin şu önlemleri almaları önemlidir:

  • Açık ve Samimi İletişim: Çocuklarla internet kullanımı hakkında açık ve samimi bir iletişim kurmak, güvenli internet alışkanlıkları kazandırmak için önemlidir.
  • Ebeveyn Kontrol Yazılımları: Ebeveyn kontrol yazılımları kullanarak çocukların internet erişimini sınırlandırabilir ve uygunsuz içeriklere maruz kalmalarını engelleyebilirsiniz.
  • Bilgisayarları Ortak Alanlara Yerleştirmek: Çocukların bilgisayarlarını ortak alanlara yerleştirerek ne yaptıklarını daha kolay takip edebilirsiniz.
  • Sosyal Medya Kullanımını Sınırlamak: Çocukların sosyal medya kullanımını belirli saatler ve yaş sınırlamaları ile sınırlandırabilirsiniz.
  • Gizlilik Ayarlarını Kontrol Etmek: Sosyal medya hesaplarında gizlilik ayarlarını en üst düzeye çıkararak çocukların kişisel bilgilerinin kötüye kullanılmasını engelleyebilirsiniz.
  • Siber Zorbalık Hakkında Bilgilendirmek: Çocukları siber zorbalık hakkında bilgilendirerek bu durumla karşılaştıklarında nasıl davranmaları gerektiğini öğretebilirsiniz.

Unutmayın, çocuklarınızı dijital dünyanın risklerinden korumak, sizin sorumluluğunuzdadır.

Teknoloji Bağımlılığı Nelere Yol Açar?

Ders Başarısı: Teknoloji ile çok vakit geçiren kişilerin ders çalışmaya ayırdıkları vakit gittikçe azalır!

Uyku Problemleri: Uzun süre ekran başında olmak gibi birçok nedenden dolayı uyku düzenleri bozulur!

Sağlık Problemleri: Uzun süre hareketsiz kalmak, ekrana uzun süre bakmak gibi nedenlerden dolayı özellikle fiziksel rahatsızlıklar oluşur! (Göz rahatsızlıkları, boyun tutulması, omuz ağrıları vb.)

Yemek Düzeni: Genellikle yemek ihtiyaçlarını teknolojik araçların başında giderirler! Yemek vakitleri sürekli değiştiği için sağlıksız beslenirler!

Kimler Risk Altında?

  • Spordan uzak duran ve hareketsiz yaşamı tercih edenler
  • Olumsuz ve bağımlı arkadaş çevresi bulunanlar
  • Ders başarısı sürekli düşük olan ya da okul dışı faaliyetlere karşı isteksiz olanlar
  • Arkadaş edinme becerileri az olanlar,
  • İletişim kurma becerileri ve iletişimi devam ettirme becerileri az olanlar
  • Aile içi çatışmalar yaşayan, sağlıklı iletişimi olmayan aile üyeleri
  • Hayatlarında kaliteli vakit geçirebileceği aktiviteler bulunmayanlar
  • Sosyal ilişkilerinde kendini ifade etmekte güçlük yaşayanlar
  • Aileleri teknolojiyi olumsuz ve bilinçsiz kullanan bireyler

EKRAN BAĞIMLILIĞININ FİZİKSEL ZARARLARI

  • Karpal tünel sendromu
  • Sırt ve eklem ağrıları
  • Baş ağrıları
  • Uykusuzluk (insomnia)
  • Sağlıksız beslenme
  • Kişisel bakım ve hijyeni aksatmak
  • Boyun ağrıları
  • Göz kuruluğu, görüş problemleri
  • Dikkat, odaklanma ve bellek sorunları

EKRAN BAĞIMLILIĞININ DUYGUSAL ZARARLARI

  • Öfori duyguları
  • Sosyal ilişki yoksunluğu
  • Zaman kavramını yitirmek
  • Sorumluluktan kaçmak
  • Erteleme ve aksatma davranışları
  • Ani ruh değişimleri
  • Öfke patlamaları
  • Yalnızlık hissi, korku ve duygusal izolasyon
  • Günlük işleri yerine getirirken sıkılma

Araştırmalara göre internette fazla vakit geçiren ve bilgisayar oyunlarına bağımlılığı olan çocuk ve gençlerin;

  • Yalnızlaştığını
  • Yüz yüze ilişki kurmakta zorlandıklarını
  • Zihinsel fonksiyonlarda bozulma ve hiperaktivite bozukluğu sorunları yaşadıklarını gösteriyor.

TEKNOLOJİ KULLANIMI VE YÜRÜTÜCÜ İŞLEV BECERİLERİ

Yürütücü işlev becerileri, çocukların gelişmek için ihtiyaç duyduğu biri dizi basit ve genel becerilerdir. Temelde çoklu bilgi akışına anında odaklanma, sonra bunları gözden geçirme ve gerekirse planları düzenleme becerisidir.

Yürütücü işlevin üç genel bileşeni vardır: Dürtü kontrol, duyguları ve dikkati kontrol etme becerisi. İşler bellek, bilgi parçalarını saklama, işleme ve hatırlama kapasitesi,

Zihinsel esneklik, farklı durumlara uyum sağlayabilmek için düşünceleri düzenleyebilme

Yürütücü işlev becerilerinin temelleri çocuklar çok küçükken atılır, ergenlik boyunca iyileşir ancak yetişkinliğin ilk yıllarına dek tümüyle gelişmez.

Teknoloji Yürütücü İşlev Becerisine Nasıl Katkı Sağlayabilir?

Özel olarak tasarlanan bilgisayar oyunları çocuklara dikkatini vermeyi öğretebilir.

Öğrenciler teknoloji ile bilgiye çabucak ve etkin biçimde ulaşabiliyor, bu da dikkatlerini sürdürmelerini sağlayabilmekte.

Farkındalık ve meditasyon uygulamaları, beklenmeyenler karşısında ayarlama yapabilmeyi içeren zihinsel esneklik becerisini güçlendirmek için bilgisayar oyunlarından yararlanılabilir.

Bilgisayar oyunlarının zihinsel esnekliği artırdığını ortaya koyan araştırmalar mevcuttur.

Teknoloji Yürütücü İşlev Becerisine Nasıl Köstek Olabilir?

Çocuklarımızın dürtülerini yönetmeyi öğrenmesi çok önemlidir. Örneğin, çocuk sınıfta söz almak için sıra beklerken ya da kendisini sinirlendiren arkadaşına vurup bağırmamak için kendini frenlemede bu beceriyi kullanır. Burada dikkati verebilmek ve sürdürebilmek önemli.

Teknolojik cihazlar sürekli bildirim ve sinyaller yoluyla dikkat dağıtmaktadır.

İnfobezite (Çocuklarımız devasa bilgi yığınına maruz kalıyoruz. Bu da bilgiyi ucuz kılıyor. Sonuç olarak ise çocuklar bilgiye kıymet vermiyor.)

Google etkisi (Bilgiyi hatırlamak yerine Google girilen anahtar kelimeleri hatırlama)

Hafıza kapasitemiz teknoloji yüzünden değişiyor (örneğin bugün üçten fazla telefon numarası hatırlayabilir misiniz?)

Teknoloji Bağımlılığının Manevi Gelişime Etkisi

Manevi gelişim, doğruyu söylemek, başkalarına karşı iyi niyetli olmak ve empati kurabilmek gibi güzel huyların hem gerçek hayatta hem de sanal ortamda gelişmesi sürecidir. Bunun yanında en önemlisi de kişinin doğru yaşama sorumluluğunu alması dediğimiz, kurallar olduğu ya da birileri görüyor olduğu için değil, kişinin yalnız başına olduğunda da doğru yaşama sorumluluğunu alması olarak ifade edebileceğimiz manevi gelişimin bir parçasıdır.

Tüm bunlarla bağlantılı olarak kişinin doğru bildiklerini uygulayacak güce ve iradeye sahip olması da önemlidir. Teknoloji, çocukların iyi ahlaklı olmasına yardımcı oluyorsa faydalıdır. Zorlaştırıyor veya daha kötüye gitmesine sebep oluyorsa yine teknolojinin kötüye kullanımı söz konusudur.

EKRAN KULLANIM SÜRELERİ NASIL OLMALI?

0-3 YAŞ: Ekrandan uzak kalmalı.

3-6 YAŞ: 20-30 dk.

6-9 YAŞ: 40-50 dk.

9-12 YAŞ: 60-70 dk.

12 YAŞ+ : 120 dk

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI NASIL OLUŞUR?

Teknoloji bağımlılığı, bir anda ortaya çıkan değil, zamanla gelişen bir durumdur. Bu süreç, aşağıdaki dört ana adımda ilerler:

  1. Deneysel Kullanım: Kişi, ilk olarak bir oyun, uygulama veya web sitesini merak ederek deneyimlemek ister. Bu aşamada kullanım genellikle kısa süreli ve amaçlıdır. Merak giderildikten sonra bu kullanım doğal olarak azalabilir.
  2. Sosyal Kullanım: Birey, çevresindeki insanların belirli bir teknolojiyi sıklıkla kullandığını görür ve bu gruba dahil olmak veya onlarla iletişim kurmak için aynı teknolojiyi kullanmaya başlar. Sosyal etkileşim, bu adımda bağımlılığın tetikleyicisi olabilir.
  3. Amaçlı Kullanım: Kişi, teknolojiyi belirli amaçlarla kullanmaya başlar. Bu amaçlar arasında keyif almak, stres atmak veya gerçek hayattaki problemlerden kaçmak yer alabilir. Örneğin, boş zamanlarını doldurmak veya zor bir sınavdan sonra rahatlamak için oyun oynayabilir.
  4. Bağımlı Kullanım: Bu aşamada kişi, teknolojiye olan bağımlılığı o kadar artmıştır ki, artık herhangi bir dış etkiye ihtiyaç duymaz. Merak, sosyal baskı veya sorunlardan kaçma gibi nedenler ortadan kalkmış olsa bile, kişi teknolojiyi kullanmaya devam eder. Teknoloji, hayatının merkezine yerleşmiş ve onsuz yapamaz hale gelmiştir.

Özetle: Teknoloji bağımlılığı, deneysel bir kullanımdan başlayarak, sosyal etkileşimler, amaçlı kullanımlar ve sonunda bağımlılığa dönüşen bir süreçtir. Bu süreçte birey, teknolojiye olan ihtiyacını giderek artırır ve günlük hayatının önemli bir parçası haline getirir.

TEKNOLOJİNİN BARINDIRDIĞI RİSKLERE KARŞI ÖNLEYİCİ FAKTÖRLER

Önleyici Faktörler arasında: Güçlü ve pozitif aile bağları, ebeveynlerin çocuklarının arkadaşlarından ve neler yaptıklarından haberdar olması, aile içi kuralların açık olması ve herkesin bunlara uyması, ebeveynlerin çocuklarının yaşamlarına ilgili olmaları, ebeveynlerin çocukları sorumluluk almaya teşvik etmeleri, çocuklarını spor ve sanat faaliyetlerine yönlendirmeleri, bağımlılık yapan maddelerin kullanımıyla ilgili doğru bilgilenmeleri yer almaktadır.

0-13 Yaş Arası Çocuklar İçin Öneriler

Küçük yaştaki çocuklar, ebeveynlerin sözünü daha büyük yaştakilere kıyasla daha çok dinleme eğilimindedir. Bu sebeple ebeveynlere yönelik verilen tavsiyeler küçük yaş grubu çocuklar için ayrı bir önem taşımaktadır.

  • Telefonunuz, tabletiniz ya da bilgisayarınız kolay ulaşılabilir olmamalı, şifreli olmalı ve bu şifrelerin sizde saklı olduğundan emin olmalısınız.
  • Dijital aletlerin kullanımı konusunda aile içerisinde aldığınız kararları, aile büyükleriyle, evdeki diğer büyük kardeşlerle ve çocuğunuzun arkadaşlarının ebeveynleriyle de paylaşmalısınız. Böylelikle sizin dışınızda birileri çocuğunuzla ilgilenirken güvende olduğundan emin olursunuz. Daha büyük çocuklarınızla, kardeşlerine ne öğretip ne öğretmemeleri ve nasıl örnek olmaları gerektiği konusunda konuşmalısınız.
  • Eğer çocuğunuzun yeterince olgun olmadığını ve yeterince büyümediğini düşünüyorsanız, diğer ailelerin yaptıklarına ya da çocuğunuzun sizin üzerinizdeki baskısına aldırmayın ve belirli teknoloji aletlerini ve internet içeriklerini kullanmasına ve ulaşmasına izin vermeyin.
  • İlkokul döneminde çocuğu olan anne babaların bilmesi gereken, “Problemli kullanımı’’ önleme çalışmalarında ilkokul döneminin en kritik dönem olduğudur. Eğer dijital aletlerin doğru ve sağlıklı kullanımını bu yaşlarda çocuklarınıza öğretebilirseniz, bu davranış kalıbı büyük oranda yerleşir ve onların sonraki gelişim dönemlerinde problemli kullanım geliştirmesine önemli ölçüde mâni olur.
  • İlkokul döneminde doğru kullanımla alakalı çocuklara bir çerçeve çizilmezse, sonraki dönemlerde bu davranış kalıplarını değiştirmek, düzeltmek çok daha zor olmaktadır.

13 Yaş Üzeri Çocuklar İçin Öneriler

  • 13 yaş sonrası sınırlamalar getirmek için halâ geç değildir. Çocuğunuz her ne kadar yeterince büyüdüğünü iddia etse de halâ sizin tecrübelerinize ve yönlendirmelerinize ihtiyacı vardır. Çocuğunuz artık teknolojik araçları sizden daha iyi biliyor olabilir. Dolayısıyla siz de en az onlar kadar bilmek için kendinizi geliştirin, teknolojinin olumlu yönlerinden faydalanın.
  • Cinsel içerikli mesajlaşma, uygunsuz web cam kullanımı ve “siber zorbalık’’ konusunda farkındalıklarını arttırın.
  • Çocuklarınızın oyun ya da uygulama indirmek için kendi bütçelerini kendilerinin yönetmelerine izin verin; fakat öncesinde sorumlu kullanmaları adına sınırları belirleyin. Kredi kartınız vb. finansal bilgilerinizi paylaşmayın.
  • İstedikleri film, müzik gibi platformlara yasal olarak ulaşmaları, başkalarının işini/fikirlerini kullanırken kredi/referans vermeleri ve emek hırsızlığı yapmamaları gerektiğini anlatın.
  • Kim olursa olsun hiçbir şekilde uygunsuz davranışlar yapılmaması, müstehcen görüntüler atılmaması gerektiği ve çevrimiçi olmanın onlara anonim olma imkânı tanımadığını, yüz yüze yapmayacakları hiçbir şeyi çevrimiçi de yapmamaları gerektiğini onlara anlatın.

SİBER ZORBALIK

Siber zorbalık “Bir kişi ya da grubun bir başka kişi ya da gruba zarar verme bilinciyle, bilgi iletişim teknolojilerini (bilgisayar, internet ve cep telefonu) kullanarak tekrarladığı davranışlardır”.

Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere bilgisayar ve internet teknolojileri insanlara zarar verme maksatlı da kullanılabilmekte ve çok sayıda insan siber zorbalık mağduru olabilmektedir. Genelde mağduru korkutmak, yıldırmak, üzmek veya itibarını zedelemek maksatlı yapılan siber zorbalık konusunda ailelerin çocuklarını bilinçlendirmesi, hangi yollarla siber zorbalık yapılabildiğinin ve önleme yöntemlerinin bilincinde olması önem arz etmektedir.

Siber Zorbalık Örnekleri

  • Bir kişinin başkasıyla paylaşmayı istemeyeceği gerçek bir davranışını ifşa etmek, rızası olmadan resmini veya videosunu yayınlamak ya da gerçek olmayan söylentiler yaymak.
  • Çeşitli çevrimiçi ortamlarda tehdit etmek, şantaj yapmak, isim takmak, alay etmek.
  • Bir kişi adına sahte e-posta ya da Facebook, Twitter hesabı açıp veya bu ve benzeri hesaplarını ele geçirip gizlice girmek suretiyle, o kişinin saygınlığını zedeleyecek, hoşuna gitmeyecek davranışlarda bulunmak.
  • Bir kişinin oyun şifrelerini çalıp istemeyeceği değişiklikler yapmak ya da oyun, sosyal medya vb. mecralarda kişiyi dışlamak.

Günümüzde siber zorbalığın sonuçlarının ne kadar vahim olabileceğini gösteren örnekler vardır. Bunun temel sebeplerinden biri; internet üzerinden yapılan bir paylaşımın teknolojik yapısı gereği kaybolmadığı ve yazılan bir yazı, yayınlanan bir resim veya videonun onu gören herkes tarafından kopyalanabilir, çoğaltılıp yayılabilir ve bir daha silinmemek üzere depolanabilir olmasıdır.

Siber Zorbalık Sebepleri

Siber zorbalık sebeplerini zorbalığa uğrayan ve zorbalık yapan kişiler açısından ayrı ayrı ele alabiliriz.

Zorbalık Yapan Kişi

  • Empati kurma, davranışlarının sonuçlarını kestirebilme gibi sosyal becerilerinin az gelişmiş olması ya da anti sosyal kişilik bozukluğu, dürtü kontrol bozukluğu veya karşıt gelme bozukluğu gibi akıl sağlığı problemlerinin olması.
  • Daha önce benzer bir davranışa maruz kalması ve intikam alma arzusu.
  • Gerçek hayatta elde edemediği başarıyı, düşük özgüven ve düşük öz saygısını, eksiklik ve yetersizlik hislerini ya da popüler olma arzusunu, sanal dünyada kendini ispatlayarak giderme arzusu.
  • Dini, siyasi veya felsefi konularda farklı görüşlerden olan insanları cezalandırma arzusu.
  • Çocukların, aileleri tarafından ilgi görmemesi, sürekli azarlanması ve anne babanın evde sürekli kavga etmesi gibi aile içinde yaşanan problemler.

Zorbalığa Uğrayan Kişi

  • İnternet ortamındaki gizlilik ve güvenlik ayarlarını bilmeme, önemsememe ya da siber zorbalık konusunda farkındalığın olmaması.
  • Aşırı koruyucu ya da otoriter ailelerde yetişen ve düşük özgüven veya düşük özsaygı geliştiren bazı çocuklar arkadaş grubu içerisinde çekingen, içe dönük ve güvensiz bir ilişki kurabilir ve bu onların siber zorbalar tarafından hedef olarak görülmesine neden olabilir.
  • Sanal ya da fiziksel ortamlarda diğer kişilerle sürtüşme yaşamak; onlarda kızgınlık, öfke ve nefret uyandıracak eylemlerde bulunmak.

Siber Zorbalığı Önlemek İçin Neler Yapılabilir?

Eğer çocuğunuzun bir başkasına siber zorbalık yaptığını öğrenirseniz, öncelikle anne babalar olarak kendinizden kaynaklanıyor olabilecek problemleri tespit edebilmenize yardım edecek şu soruları kendinize sormanızda fayda vardır:

  1. Çocuğumla yeterince kaliteli zaman geçiriyor muyum?
  2. Evde aile bireyleri arasında sevgi ve saygı temelli bir iletişim var mı?
  3. Çocuğumun empati, şefkat, merhamet gibi kavramları öğrenmesini sağlayacak şekilde davranışlarda bulunuyor muyum?
  4. İnternetin doğru ve güvenli kullanım yöntemlerini çocuğuma öğretiyor ve ona model olabiliyor muyum?
  5. Çocuğumla ilgilenemediğim zamanlar bilgisayarı ve interneti bilerek ya da bilmeyerek çocuk bakıcısı olarak kullanıyor muyum?
  6. Çocuğuma şiddet içerikli filmler izletiyor ya da oyunlar oynatıyor muyum?

Bu sorular içerisinde ilk 4 soruya verilen cevaplar “Evet”, son iki soruya verilen cevaplar ise “Hayır” değilse, çocuklarının siber zorbalık yapmasının altında yatan nedenleri anne babaların önce kendinde araması gerektiği ve çocuklarının bu eksiklerini tamamlamak üzere çaba sarf etmek gerektiği gerçeği ortaya çıkmaktadır. Sonrasında çocuğunuzun neden böyle bir davranışta bulunduğunu suçlayıcı ve yargılayıcı bir dil kullanmadan ona sormalı, nedenlerini iyi analiz etmelisiniz.

Daha sonra bu davranışlarının mağdurda yarattığı zararın farkında olup olmadığı, kendini mağdurun yerine koyup koymadığı, kendisine böyle bir şey yapılmış olsa ne hissedeceği, bu davranışının bir suç olduğunu bilip bilmediği ve mağdurdan özür dileyip dileyemeyeceği gibi sorularla çocuğunuzun yaptığı eylem konusundaki farkındalığını arttırabilirsiniz. Eğer çocuğunuzun bu davranışının arkasında bir kişiye duyduğu öfke vb. bir duygu varsa, bu duygularını size özgürce ifade etmelerini sağlamalı ve önce bu duygularını iyileştirmeye çalışmalısınız.

GÜVENLİ İNTERNET VE FİLTRE HİZMETLERİ

Çocuğunuzun internette şiddete veya benzer olumsuz uyaranlara maruz kalmaması için, öncelikle Güvenli İnternet Hizmetlerini kullanmalı ve bu sayede çocuğunuzun kendine uygun yaş aralığındaki sitelere girdiğinden emin olmalısınız.

Ailenizi ve çocuklarınızı internetin istemediğiniz içeriklerinden koruyabileceğiniz, aile profili ve çocuk profili gibi seçenekler sunan, ücretsiz ve kullanımı kolay filtreleme sistemleri mevcuttur. Bu sistemlere sahip olmak için internet sağlayıcıları ile iletişime geçebilir ya da bilgisayar yazılımları veya paket programları satan firmalarla görüşebilirsiniz.

Bilgisayarınıza ve size çeşitli yollarla zarar verebilecek olan virüs veya casus yazılım gibi zararlı yazılımlardan korunmak için lisanslı güvenlik ve anti-virüs yazılımları kullanmalı ve bu yazılımların otomatik güncellemelerini açmalısınız. Çoğu web tarayıcısı, kendine ait bu tür filtreleme sistemiyle hazır gelmektedir. Bu filtreleri aktif hale getirmelisiniz.

Çocuğunuza bilmediği kişilerden aldığı e-postaların içinde yer alan ya da girdiği sitelerde reklam olarak karşısına çıkan bağlantılara tıklamaması gerektiğini anlatınız. Bu tür bağlantılar bilgisayarınıza ve size zarar verebilecek virüsler içerebileceği gibi çocuğunuzun uygunsuz sitelere ulaşmasına da neden olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

WhatsApp Destek