OKUL ZİLİ ÇALIYOR
Uzun soluklu bir serüven olan okul yaşamına güvenli ve sağlıklı başlangıç yapmak önemlidir. Bu serüvende ilk adım ise çocuğun okula uyum sağlamasıdır. Okula uyum, öğretim ortamının çok yönlü özellikleri ile öğrencilerin bireysel farklılıklarının birbirini kapsayan şekilde oluşmasını ifade eder. Okul çocuğa akademik, sosyal- duygusal ve ahlaki açıdan çeşitli imkanlar sunmaktadır. Bu imkanlar neticesinde çocuk, kişiler arası ilişkileri başlatma ve devam ettirme, gruba uyum sağlama, kendini ifade etme, verdiği kararların doğruluğunu sorgulayabilme gibi çeşitli becerileri kazanmaktadır.
Okula uyum sürecinde çocuklar bazı davranışlar sergileyebilirler. Bu davranışlar sadece çocuk ilk kez okula başlayacağı zaman olmamakla birlikte kademe geçişlerinde ya da tatil dönüşünde de görülebilir. Ebeveynlerin, çocuklarda kaygı oluşturabilecek yaşam deneyimlerinde destekleyici tutumda olmaları ve iletişim kurarken belirsizlikleri netleştirici konuşmaları önem arz etmektedir.
Çocuk okulun ilk haftalarında okula uyumsuzluk gösterebilir. Bu süreçte çocuk, ilk güven duyduğu kişilerden ayrılmakta zorluk yaşayabilir, okula, akranlarına ve öğretmenine alışmak için zamana ihtiyaç duyabilir. Uyum için zamana ihtiyaç duyması doğal bir süreç olup önemli olan bu durumun süresi ve anne babaların tutumlarıdır. Aşırı koruyucu veya aşırı hoşgörülü ebeveyn tutumları süreci olumsuz etkiler. Anne ve baba kararlı olmalı ve okulun güvenli bir yer olduğunu kendileri de benimsemelidir. Ebeveynin güveni çocuğa da yansıyacak, anne-baba hazır olursa çocuk da okula hazır olacaktır.
Okula Uyum Sürecinde Zorlanan Çocukların Tepkileri Neler Olabilir?
Çocukların bir kısmı okula ilk başladıklarında kolayca uyum sağlamış gibi görünse de birkaç hafta sonra çeşitli olumsuz tepkiler gösterebilirler. Örneğin:
- Evden ayrılmak istememe, kendini yerlere atma gibi davranışlar sergileme
- Fizyolojik bir rahatsızlık olmaksızın mide bulantısı, karın ağrısı gibi şikâyetlerde bulunma
- “Beni sevmiyorsunuz” gibi ifadelerle duygusal baskı yapma
- Ebeveyninden ayrılmakta zorlanma
- Aşırı sessizlik ve içe kapanma
- Uyumayı ve yemek yemeyi reddetme
- Sınıfa girmek istememe ve sınıf içi etkinliklere katılmakta zorluk yaşama
- Ağlama krizleri geçirme
Buna karşılık, bazı çocuklar sürecin başında bu tür tepkileri gösterebilirler. Ancak her çocuğun okula uyum sürecini farklı şekillerde yaşadığı unutulmamalıdır. Kimi çocuklar, hiç tepkisel davranış göstermeden, sorunsuz bir başlangıç yapabilir ve okula kolayca uyum sağlayabilir. Çocuğun okula uyum sürecindeki bu farklılıklar, her bir çocuğun bireysel özelliklerine, duygusal ve sosyal gelişim düzeyine, ev ortamındaki güvenlik algısına ve önceki deneyimlerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Çocuğum Okula Hazır Mı?
Çocuğun ilkokula hazır olup olmadığını anlamak için, 3-6 yaş arasındaki dönemin gelişimsel açıdan kritik olduğunu bilmek önemlidir. Bu dönemde çocukların, okul öncesi eğitim kurumlarında eğitim alması, dil becerileri, anlama ve kavrama becerileri, motor becerileri ve sosyal beceriler gibi alanlarda gelişmelerini destekler. Bu beceriler, çocuğun ilkokula hazır oluşunu ve uyum sürecini kolaylaştırır.
Okul öncesi eğitim almış çocuklar, okulun atmosferine daha aşina oldukları için ilkokula uyum sağlama konusunda genellikle daha az zorlanır. Buna karşılık, okul öncesi eğitim almamış çocukların ilkokula uyum sağlaması biraz zaman alabilir. Bu süreçte, ebeveynlerin sabırlı ve destekleyici bir tutum sergilemeleri kilit noktayı oluşturmaktadır. Ebeveynlerin çocuğun ihtiyaçlarını anlamaları, ona güven ve destek sunmaları, uyum sürecinin daha başarılı geçmesine yardımcı olabilir.
Bir çocuğun ilkokula hazır bulunuşluğu değerlendirilirken, çeşitli faktörler göz önünde bulundurulmalıdır:
Dil Becerileri: Çocuğun temel dil becerilerini kazanmış olması, kendini ifade edebilmesi ve başkalarını anlayabilmesi, öğretmen ve akranları ile yalnız başına iletişim kurabilmesi açısından önemlidir.
Sosyal Beceriler: Paylaşma, sırayla oyun oynama ve duygularını uygun şekilde ifade edebilme gibi sosyal becerilerinin gelişmiş olması gereklidir. Okul ortamında arkadaşlık kurmayı ve iş birliği yapmayı kolaylaştırıcı faktöre sahiptir.
Motor Beceriler: Kalem tutma, kesme, yapıştırma gibi ince motor becerilerinin yanı sıra, koşma ve zıplama gibi kaba motor becerilerinin de gelişmiş olması çocuğun okulda daha rahat etmesine yardımcı olur.
Duygusal Olgunluk: Çocuğun duygusal olarak kendini tanıyabilmesi, duygularını yönetebilmesi ve hayal kırıklıklarıyla başa çıkabilmesi de okulda uyum sağlaması için önemlidir.
Bağımsızlık: Tuvalet alışkanlığı, kendi başına giyinme ve yemek yiyebilme gibi konularda bağımsızlık kazanmış olması, çocuğun kendine olan güvenini artırarak okulda daha rahat hareket etmesini sağlar.
Çocuğun bu alanlarda yeterli becerilere sahip olduğunu gözlemleyen ebeveynler, çocuklarının ilkokula hazır olduğunu düşünebilirler. Ancak, okul olgunluğu diğer bir ifade ile okula hazır bulunuşluk bir çocuktan diğerine göre değişebilir. Her çocuğun gelişiminin farklı hızda ilerlediği unutulmamalıdır. Ebeveynler, okul psikolojik danışmanından destek alarak çocuğun ilkokula en iyi şekilde hazırlanmasını sağlayabilir.
Çocuklar Neden Okula Karşı Koyar?
Çocuklar, güven ve sevgi dolu bir ev ortamından ayrılıp okul ortamına geldiklerinde, belirsizliklerle başa çıkmakta zorlanabilirler. Bu belirsizliklerin giderilmesi, çocukların okula daha kolay uyum sağlamasına yardımcı olabilir. Aile ve öğretmenlerin desteği bu süreçte kritik bir rol oynar.
Çocukların okula karşı koymasının pek çok nedeni olabilir:
- Ayrılık Kaygısı ve Korku: Çocuklar, ebeveynlerinden ayrılmaktan korkabilir ve bu durum onlarda ayrılık kaygısı oluşturabilir. Özellikle aile bireyleri arasında güçlü bir bağ veya bağımlılık varsa, çocuklar bu bağı kaybetme korkusundan dolayı okula gitmeye direnç gösterebilir. Bununla beraber çocuğun terk edilme korkusu da okula gitmek istememesine sebep olabilir.
- Yeni Durumlara Uyum Sağlamada Güçlük: Değişim ve yeniliklere uyum sağlamak bazı çocuklar için zorlayıcı olabilir. Evde kuralların net olmadığı bir ortamda büyüyen çocuklar, okul gibi yapılandırılmış bir ortamda zorlanabilirler.
- Performans ve Kıskançlık Kaygıları: Çocuk, okula gitmekle birlikte performans kaygısı yaşayabilir. Ayrıca, evde yeni bir kardeşin doğumu durumunda, çocuk kendisini dışlanmış hissedebilir ve kardeşini kıskanabilir. Okula gitmek kıskançlık ve dışlanmışlık duygularını daha da pekiştirebilir.
- Aşırı Bağımlılık ve Özgüven Eksikliği: Anneye aşırı bağımlı olan çocuklar, okulda yalnız kalma düşüncesiyle endişelenebilirler. Bunun yanı sıra, özgüven eksikliği olan çocuklar da okula uyum sağlamakta zorlanabilirler.
- Yanlış Algılar ve Yanlış Öğrenmeler: Çocuğun daha önceki okul deneyimi olumsuz ise, okul kavramını yeterince öğrenememiş ya da yanlış öğrenmiş olabilir.
- Aile ve Öğretmen Tutum Farklılıkları: Ana-baba ve öğretmenler arasında tutum farklılıkları varsa bu durum çocukta kafa karışıklığına yol açabilir.
- Ailedeki Huzursuzluklar ve Stresli Durumlar: Aile içindeki huzursuzluklar, yeni bir kardeşin doğumu, bir yakının ölümü veya hastalık gibi sorunlar da çocuğun okula uyum sürecini olumsuz etkileyebilir.
- Okulun Ceza Gibi Algılanması: Çocuk okula bir ceza olarak gönderiliyorsa, bu durum onun okula karşı öfke duymasına neden olabilir.
- Ev Ortamının Okuldan Daha Cazip Olması: Evde çocuğun her istediğinin yapılması ve sınırların olmaması, ev ortamını okuldan daha cazip hale getirebilir.
Tüm bu faktörler, çocukların okula karşı direnmelerinin altında yatan nedenler olabilir. Bu süreçte, ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocukların duygusal ihtiyaçlarını anlaması ve onlara uygun destek vermesi, çocukların süreci kolaylıkla sürdürebilmelerine yardımcı olacaktır.
Okul Değişikliği Yapan Çocukların Uyum Süreci
Yeni bir okula uyum sağlamak, çocukların okul kültürü, sosyal çevre ve akademik beklenti gibi birçok faktörü yeniden keşfetmelerini gerektirir. Okul değişikliği yapan öğrenciler yeni tanışacağı öğretmenler ve yeni arkadaşlıkları için heyecanlanırken arkadaş grupları içine dahil olma süreci ve öğretmenleriyle olan ilişkilerinde kaygı duyabilirler.
Okul Değişikliğinin Çocuk İçin Güçlükleri
- Sosyal Uyum: Akran gruplarına dahil olmak öğrenciler için en büyük zorluklardan biri olabilir. Süregelen arkadaşlıklarını geride bırakarak yeni bir sosyal çevreye alışmak belirli bir müddet sürebilir. Bu durum, özellikle utangaç ya da içe dönük öğrenciler için daha da zorlayıcı olabilir.
- Akademik Beklentiler: Her okulun müfredatı ve öğretim tarzı farklı olabilir. Bu farklılıklar, öğrencinin alıştığı akademik ortama kıyasla yeni okulda zorlanmasına neden olabilir. Yeni konulara uyum sağlamak ve okulun beklentilerini anlamak için zaman ve çaba gereklidir.
- Okul Kültürü ve Kurallar: Okul kültürü ve kuralları, öğrencilerin uyum göstermesi gereken diğer temel etkenlerdir. Yeni okulun kurallarına uyum sağlamak, öğrencinin kendini güvende hissetmesini kolaylaşacaktır.
Çocuğumun Okula Uyum Sağladığını Nasıl Anlayabilirim?
- Öğretmenleri ve akranları ile güvene dayalı ilişkileri vardır
- İletişim kurmada güçlük yaşamazlar
- Etkinliklere ilgi gösterirler ve aktif olarak katılırlar
- Bağımsız çalışabilirler
- Sosyal becerilerini geliştirebilmesi
- Ebeveynlerinden ayrı kalabilirler
- Okulda vakit geçirmekten hoşlanırlar
Okula Uyum Sürecinde Çocuk- Ebeveyn İlişkisi
Çocukların okula uyum sağlamalarında ebeveynleriyle olan ilişkileri oldukça kıymetlidir. Ebeveynlerin çocuklarıyla güvenli bir bağ kurması, çocukların sosyal, duygusal ve akademik uyumlarını doğrudan etkileyen önemli bir unsur olarak görülmektedir. Yapılan araştırmalar, yeni sosyal ortamlara daha kolay uyum sağlayan ve okula başlamada daha az zorluk yaşayan öğrencilerin, güvenli bağlanma ilişkisine sahip çocuklar olduğunu kanıtlamıştır.
Çocukta gelişen güven duygusu, aile ortamında olmadığında bile duygusal desteğin sürdüğünü hissettirir. Bu sayede, çocuğun okula uyum sağlaması ve okulda kalma süreci kolaylaşır. Ebeveyn katılımı da okula uyum sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Ebeveynlerin okul etkinliklerine katılması, çocukların ödevlerine yardımcı olması ve okul ile sürekli iletişim halinde olması, çocukların okula uyumunu ve akademik başarısını olumlu yönde etkiler. Ayrıca, ebeveynlerin çocuklarına duygusal destek sağlaması kritik bir öneme sahiptir.
Çocuklar, okulun ilk günlerinde ve yeni bir sınıf ortamına dahil olurken kaygı ve korku yaşayabilirler. Bu tür duygusal zorlukların üstesinden gelmek için ebeveynlerin çocuklarıyla açık ve empati kurulan bir iletişim kurması, uyum sürecini hızlandırır.
Okula Uyum Sürecini Güvenli ve Sağlıklı Bir Şekilde Yaşamak İçin Ebeveynlere Öneriler
- Çocuğunuzun okula başlama sürecinde karşılaşabileceği olaylar hakkında yeterli bilgi sahibi olun ve gerekli gördüğünüzde onunla bu bilgileri paylaşın.
- Çocuğunuz okulda kalmak istemediğinde kararlı olun, onun göz hizasına gelerek kısa ve net ifadelerle açıklama yapın.
- Çocuğunuzun okulda deneyim kazanmasına destek olduğunuzu hissettirin.
- Öğretmenleri ile aranızdaki iletişimi güçlü tutun.
- Uyum sürecinde yaşanabilecek olayları olduğu gibi kabul edin ve mevcut duruma uygun bir eylem planı yapın.
- Çocuğunuzun okulla ilgili süreçlere (okulu gezmek, kırtasiye alışverişine çıkmak gibi) dahil olmasını sağlayın.
- Ebeveyn olarak hissettiğiniz kaygıları çocuğunuzun yanında dile getirmemeye özen gösterin.
- Okuldan ayrılırken mutlaka vedalaşın ve okul içinde olmayacağınızı belirtin.
- Çocuğunuzun oryantasyon programına katılmasını destekleyin; bu onun okulu, arkadaşlarını ve öğretmenini tanımasını ve sınıfına alışmasını kolaylaştıracaktır.
Son olarak, okula uyum dönemi ilerleyen süreçlerdeki akademik, ahlaki, sosyal ve duygusal yönden büyük bir öneme sahiptir. Çocukların okula severek ve isteyerek gelmesi sosyal çevresi tarafından desteklenmekle güç kazanacaktır. Çocuklar minik bilim adamları gibidir. Meraklı gözlerle etrafı izler, ince ince detaylandırır, davranışları tekrar ederek öğrenirler. Ebeveyn olarak sizler okula çocuğunuzu göndermeye maddi ve manevi anlamda hazır iseniz çocuklarınız da sizi rol model alacak ve okula hazır olacaklardır.
KAYNAKÇA
Altınkaynak, Ş. Ö., & Akman, B. (2019). Okul öncesi dönemdeki çocukların okula uyum becerilerine anne baba tutumlarının etkisi. Toplum ve Sosyal Hizmet, 30(1), 19-36.
Erten, H. (2012). Okul öncesi eğitime devam eden 5-6 yaş çocuklarının sosyal beceri, akran ilişkileri ve okula uyum düzeyleri arasındaki ilişkilerin izlenmesi (Master’s thesis).
Gülay, H. (2011). 5-6 yaş grubu çocuklarda okula uyum ve akran ilişkileri. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 10(36), 1-10.
Özgenel, S. (1992). İlkokulun İlk Günlerinde Çocuk, Yaşadıkça Eğitim, 24, 5-9.
Yavuzer, H. (2006). Çocuk eğitimi el kitabı. Remzi Kitabevi.